Tag Archives: hindistan tur

hindistan tur

Darjeeling’e İki Bilet, Biraz da Yağmur Altında Sikkim

Standard

13 – 17.09.2010

Adını ilk kez yıllar önce bir İstanbul Film Festivali’nde izlediğim Darjeeling Ltd. adlı filmde duymuştum Darjeeling’in. Uzun ve çok duraklı bir yolculuk yapıyoruz bu şehre varmak için. Önce Kalküta’dan bir gece treni ile Siligrui’ye varıyoruz. Siligrui’den bir cip ile Kurseong’a geçiyoruz. Artık Batı Bengal eyaletindeyiz. Burada muson yağmuru sezonu tüm gücüyle başladığı için yollar çamur deryası, trafik sıkışık, yer yer toprak kaymaları, kazalar görülüyor. Yine de cip yolculuğumuz yemyeşil ormanlar arasında ve uzakta dağ manzaralarıyla gayet güzel geçiyor.

Siligrui - Darjeeling Dolmuşları :)

Siligrui – Darjeeling Dolmuşları 🙂

Darjeeling trenini beklerken

Kurseong, Darjeeling’e gitmek için binilecek meşhur buharlı trenin kalkış istasyonu. Aynı zamanda da bir çay yetiştirme merkezi. Dünyaca meşhur Darjeeling çaylarını duymuştum tabii ama Kurseong’un da en az Darjeeling kadar büyük çaplı bir çay üretim merkezi olduğunu öğreniyoruz burada. Civarda pek çok çay tarlası ve üretim merkezi var. Kurseong’a iner inmez ana tren istasyonundan Darjeeling Himalayan Railway olarak bilinen meşhur buharlı tren için biletlerimizi alıyoruz. Tren kalkış saatine 3-4 saat var, bu arada biraz Kurseong’u gezelim diyoruz ve ilk iş ziyaret edebileceğimiz bir çay üretim fabrikası aramaya başlıyoruz. Rehberimizde tavsiye edilen çay fabrikaları istikametinde yağmur altında bayağı bir yol yürüyüp bir türlü rehberde bahsi geçen fabrikayı bulamıyoruz. Sonunda büyük bir çay üretim tesisinin önüne geliyoruz: Castletown. Ama kapılar kapalı. Biz tesis etrafinda dolanıp giriş nerede bulmaya çalışırken içeriden bir görevli çıkıyor ve o gün fabrikanın kapalı olduğunu söylüyor. Ama sonra yağmur altında ıslanmış halimize ve acıklı bakan gözlerimize dayanamayıp ‘hadi gelin, ben size biraz gezdireyim madem fabrikayı’ diyor. Yarım saat boyunca bize çayın tarihçesi, ekilişi, toplanışı, üretimi ile ilgili bilgiler veriyor. Bu fabrikanın aynı zamanda Dalai Lama’ya da çay verdiğini öğreniyoruz ve hemen kendimiz için bir kilo çay alıyoruz. Tüm yolculuk boyunca bu bir kiloyu yanımızda taşıyacağız ama Dalai Lama ile aynı çayı içiyoruz diyebileceğiz en azından eşe dosta 🙂 Fabrika ziyareti sonrası Kurseong’un merkezine 15 dakikalık bir mesafede olan Eagle’s Crag adlı güzel dağ manzaraları olan tepeyi ziyaret edip (ama yağmurlu ve kapalı hava yüzünden dağ manzarası filan göremeyip), Kurseong sokak satıcılarından gezimizin en lezzetli momolarını yiyip, kendimizi buharlı trene atıyoruz.

Fabrikada çay demleme dersi

Fabrikada çay demleme dersi

Buharlı trenimiz hareket öncesi hazırlıklarında

Buharlı trenimiz hareket öncesi hazırlıklarında

Buharlı trenle Darjeeling’e yolculuk çok nostaljik. Harika orman ve dağ manzaraları arasından saatte 10-15 kilometre hızla ilerliyoruz. Rehberde 4 saat sürdüğü söylenen yolculuk 8 saat sürüyor. Hep mi böyle bilmiyoruz ama o gün, buharlı trenimiz her 15-20 dakikada bir duruyor. Tam anlamıyoruz ama bir arıza olduğunu tahmin ediyoruz. Tren görevlileri her duraklamada ön lokomotiften bir yığın kül boşaltıp tekrar kömür dolduruyorlar. Darjeeling’e vardığımızda hava kararmış, yol boyunca açık camlardan yüzümüze gözümüze yapışan kül ve is sayesinde biz de kararmış durumdayız. Ama bu yolculuk 8 saat de sürse yapmaya değerdi.

Darjeeling 2100m yükseklikte, etrafı çay ekim alanlarıyla ve güzelim Himalaya manzaralarıyla çevrili, Bati Bengal’in incisi. Ne yazık ki biz burayı muson zamanı ziyaret ettik ve burada bulunduğumuz sürece hava sürekli yağmurlu ve kapalıydı; özellikle gün doğumu ve batımında muhteşem olduğu söylenen Himalaya zirve manzaralarını bir türlü göremedik. Darjeeling’de Bellevue Hotel’de kalıyoruz, ahşap, nostaljik, temiz ve geniş odaları ve harika bir teras manzarası var (tabii açık ve bulutsuz havalarda). Şansımıza bir sabah hava fazla bulutlu olmadığında, bu terastan gün doğumunu izleyip uzaktaki Khangchendzonga (nasıl telafuz edildiğinden halen tam olarak emin değilim; Hindistan’in en yüksek zirvesi, dünyanın üçüncü en yüksek dağı) zirvesini bir parça görebiliyoruz. Darjeeling’de geçirdiğimiz birkaç gün boyunca bol bol etraftaki kafelerde Darjeeling çayı içiyoruz, hava koşulları elverdiğince kısa yürüyüşler yapıyoruz ve bu arada Sikkim eyaletine geçiş izinlerimizi alıyoruz. Sikkim gezginler arasında harika doğası ve manzaralı yürüyüş yolları sebebiyle popüler bir destinasyon. Bu bölgeye giriş için önceden resmi izin çıkarttırmak gerekiyor. Darjeeling’teki resmi izin bürosuna birer adet fotoğraf ve pasaportlarımızı veriyoruz, bir iki saat içinde izinlerimiz hazır.

Darjeeling’e eğer doğru zamanda gittiyseniz, yapılacak çok şey var burada:Dağ manzaralı yürüyüşler, 11km güneydeki Tiger Hill’den gün doğumunu izleme, meşhur buharlı Darjeeling treniyle bir iki saatlik gezinti, rafting. Biz malesef yağmur sezonuna denk geldiğimiz icin yürüyüş yapmak zor, kapalı havada dağ manzaralarından eser yok, e buharli trene de Kurseong’dan gelirken bindik zaten. Sonuçta Darjeeling’te biraz tembellik edip, bu şirin çay kentinin tadını dinlenerek çıkarıyoruz. İlk Bollywood filmimizi buradaki modern bir sinemada izliyoruz ve çoook eğleniyoruz. Hafiften bizim eski Türk filmlerini andırıyor Da Bhang adlı bu film ama daha fazla gözyaşı ve dans var. Film Hintçe, İngilizce altyazı yok ama neler olup bittiğini gayet iyi anlıyoruz 🙂

Sikkim izinlerimizi alırken amacımız bu bölgede biraz trekking yapmak ve  bir iki güzel şehrini ziyaret etmekti. Ama sürekli yağan yağmur bizi daha yola çıkmadan yıldırıyor. Sürekli hafif nemli durumdayız, biz, çantalarımız, oteldeki yatak yorgan; havadaki nem yüzünden hiç bir şey tam olarak kurumuyor. Bir de Sikkim’deki şehirler arasındaki ulaşımın toprak kayması, yol kapanması gibi sebeplerle zorlaştığını duyunca, hava raporları da önümüzdeki uzunca bir süre boyunca sadece yağmur gösterince Sikkim gezimizi kısaltmaya karar veriyoruz. Sikkim’de sadece bir gece Namchi’de kalıyoruz. Namchi’de bir tepe üzerine kurulu 45m yüksekliğindeki dev Buddha heykelini (Padmasambhava) ziyaret ettikten sonra Nepal sınırına ulaşmak üzere yollara düşüyoruz.

Bekle bizi Kathmandu!

Buharlı trenden manzaralar...

Buharlı trenden manzaralar…

Trenimiz kasabaların içinden geçerken

Trenimiz kasabaların içinden geçerken

Darjeeling'de çay keyfi

Darjeeling’de çay keyfi

Hotel Bellevue terasından gün doğumu

Hotel Bellevue terasından gün doğumu

Namchi'deki dev Buddha heykeli, yagmur altinda daha bir kasvetli

Namchi’deki dev Buddha heykeli, yagmur altinda daha bir kasvetli

Sikkim'deki dolmuş-ciplerde seyahat. Arka koltuğu yedilemiş durumdayız :)

Sikkim’deki dolmuş-ciplerde seyahat. Arka koltuğu yedilemiş durumdayız 🙂

Muson döneminde Sikkim'de yolların durumu

Muson döneminde Sikkim’de yolların durumu

 

Hindistan Günlükleri kategorisindeki diğer yazılara ulaşmak için tıklayın!

 

 

 

Andaman Denizi’nde Saklı Bir Cennet

Standard

02- 14.09.2010

Hindistan gezimizin ilk kısmında çok gezip çok yorulacağımızı bildiğimizden Nepal’e geçmeden önce arada kısa bir deniz-güneş tatili yapmayı planlamıştık. Hindistan’da ya da yakınında neresi olabilir diye araştırırken Andaman Adaları’nı bulduk. Şu tatil reklamlarında kullanılan klasik bembeyaz uzayıp giden kumsal, turkuvaz deniz ve palmiye ağaçları resmini getirin gözünüzün önüne…Bir de buna turist kalabalıklarından uzak, el değmemiş, keşfedilmemiş ada hayalini ekleyin… Tabi ki Andaman Adaları’ydı tropik tatilimiz için en uygun hedef.

Issız adanın sadece bize ait kumsalları

Saklı cennetin sadece bize ait kumsalları

Andaman Adaları’na Kalküta’dan uçakla geçmeyi planladık ve uçak biletlerimizi daha ucuza getirmek amacıyla son dakikada değil de ta Hindistan yolculuğumuzun başında aldık.

Varanasi’den Kalküta’ya gece treni ile vardık. Kalküta, Hindistan’in büyük ve modern şehirlerinden birisi. Delhi gibi bir kaos ve karmaşa beklerken, çok daha sevimli, düzenli ve temiz bir şehir çıkıyor karşımıza. Bir gece Kalküta’da konaklayıp ertesi sabah erkenden havaalanına gidiyoruz ve 1,5 – 2 saatlik bir uçak yolculuğundan sonra Port Blair’deyiz!

Andaman maceralarımızın geri kalanı için (şu an Asya seyahatinde bulunmam sebebiyle kısıtlı zaman sorunum da olduğundan) sizleri yakın zamanda Hürriyet Gazetesi Sehayat Eki’nde yayınlanan yazıma yönlendiriyorum izninizle: http://www.hurriyet.com.tr/seyahat/20344017.asp

Andaman Adaları fotoğraflarıma da buradan ulaşabilirsiniz: Facebook-Andaman Fotoları

Andaman Adaları ile ilgili daha fazla bilgiye ihtiyaciniz olursa ya da sorularınız varsa lütfen bu yazının altına yorum bırakın ya da benimle irtibata geçin. Elimden geldiğince detaylandırmaya çalışırım.

Not: Biz Andaman Adaları’nı 2010 yılında ziyaret ettik. Duyduğuma göre yakın bir tarihte (yani 2012’de) ziyaret eden bazı gezginler adada dolu dizgin devam eden inşaat işleri ve köpek işgalinden rahatsız olmuşlar. Bu sebeple adaların güncel durumu hakkında kesin bilgim yok, yakın zamanda bu adalara gidip son durumu bilenler de burada tecrübelerini paylaşırlarsa sevinirim.

 

Hindistan Günlükleri kategorisindeki diğer yazılara ulaşmak için tıklayın!