Doğu Karadeniz Turu 3 – Batum/ Gürcistan

Standard

Konuk Yazar: Ceren Aydın

Herkese merhaba,

Doğu Karadeniz gezisinin üçüncü gününde tüm günü Gürcistan kenti Batum’da geçirdik, Batum’u çok beğendiğimi baştan söylemem gerekiyor.

Batum sokakları

Batum sokakları

Gürcistan 5 milyon nüfuslu bir ülke, başkenti Tiflis. Ama bize en yakın şehri Batum. Hopa ile Batum arası sadece 30-40 km. Hopa’dan 20 km gittiğinizde Sarp sınır kapısına giriyorsunuz, zaten artık Türk vatandaşları nüfus cüzdanı ile girebiliyorlar, en fazla biraz sıra bekliyorsunuz, sonra 15-20 km daha gidip Batum’a varıyorsunuz. Hatta Batum havaalanını Türk bir grup yapmış, ve anlaşma imzalanmış, siz diyelim ki Hopa’ya ya da Artvin’e gideceksiniz, Trabzon havaalanına gidip ordan gitmek yerine Batum’a iniyorsunuz, hiç sınırda bile beklemeden servislerle transit geçiş yapıyorsunuz Türkiye’ye. Zaten içki, sigara ve benzin çok ucuz olduğu için bütün Karadeniz bu bölgeye akıyor. Batum’da o yüzden Türkçe çok konuşuluyor, Türk mahallesi de var, ama galiba biraz Türklerden yaka silkme durumu da var, düşman değiller, ama bıkmışlar.

Burada bir anda Karadeniz’de değil de Akdeniz’de gibi hissediyorsunuz kendinizi. Batum bulunduğu alanın sıcak rüzgarlar alması hem de Çoruh nehrinin alüvyon bırakması sayesinde çok verimli bir ova olmuş, 25 çeşit meyve sebze yetişirmiş. Temmuzda gittiğimizde ciddi bir sıcak vardı.

Gürcistan’a ilk girdiğiniz andan itibaren fark edilen ilk şey buranın tam bir plaj bölgesi olması. Şehre girene kadara 15-20 km boyunda plajların sonu hiç gelmedi, ve bu plajlar hep doluydu. Deniz kenarı çakıllı, ama deniz çok güzel. Batum’un içinde de denize girilebiliyor, daha sonra bu konuyu detaylı yazacağım. Yani kültür ve deniz turunu aynı bölgede yapabilirsiniz.

Biz Batum’a girmeden önce yolda Gönye Kalesi’ne (Gonio ya da Apsaros diye geçiyor ) uğradık, merak edenler gidebilir. Romalıların MS 7-8. Yüzyılda yaptıkları bir kale. İçinde surlar görülebiliyor, ek olarak kapalı bir odada mitolojik hikayelerle ilgili (Jason ve Argonotların hikayesi) kalıntılar ve kesin olmamakla birlikte Matta’nın mezarı var.

Gönye kalesi

Gönye kalesi

Gürcü dili çok değişik, alfabeleri de öyle, Kiril alfabesinden çok Hint ya da İsrail diline benziyor yazılış şekli. Çok artistik duruyor.

Bayrakları ve Gürcü diline ait bir örnek

Bayrakları ve Gürcü diline ait bir örnek

Gürcistan’da para birimi olarak Lari geçiyor. Bir lari yaklaşık 1.1 TL, eskiden lira daha değerliymiş, ama gün geçtikçe düşüyormuş. Sınırı geçince yolda değişim yapabileceğiniz yerler var. Fiyatlar uygun.

Gürcistan’ın çok değişik bir tarihi var, 2500 yıllık bir ülke, Osmanlı ve İran denetiminde, sonra Ruslara geçiyor, 1917 devriminden sonra 1918’de bağımsız oluyor, yani burası Türkiye’den de önce bir cumhuriyet oluyor. Ama kendisi de Gürcü olan Stalin buraya giriyor, tekrar Rusya’ya bağlanıyor. SSCB dağıldıktan sonra 1991’de tekrar bağımsız oluyor. Ekonomi çok bozuk, mafya alıyor başını gidiyor,  ardından olan Gül devrimi ile yönetim değişiyor ve artık ciddi bir toparlanma ve Avrupa Birliği’ne yanaşma durumu başlamış durumda.

Gürcistan’da şu an 3 özerk bölge var, Abhazya, Osetya ve Acara(Adjara). Abhazya ve Osetya defacto bağımsız sayılan, Rusya’ya kalben bağlı olan bölgeler. Acara’da da Gül Devrimi’nden bir sene sonra bir yönetim değişikliği oluyor ve yeni yönetim Gürcistan’ın kalanına ve kalben AB ve Amerika’ya bağlı. Batum da zaten Acara Özerk Bölgesi’nin başkenti. Batum eskiden Rusya’nın sayfiye yeriyken şimdi Ruslar küsmüş Acara’ya, Batum’a gelmiyorlarmış. Onun yerine nereye geliyorlar? Bildiniz, Antalya’ya.

Batum şehrinin de Türkiye için özel bir yeri var, Batum aslında Misak-ı Milli sınırları içerisinde, Musul ve Kerkük gibi, ama Rusya’nın Türkiye’yi tanıması koşuluyla Rusya’ya veriliyor.

Azeri petrolünün taşınması için de kullanılan çok büyük bir limanları var.

Şehir yeni yeni kalkınmaya başlamış, bunu görebiliyorsunuz. Bu da gelir adaletsizliği olarak yansımış. Sahil tarafındaki Batum bulvarı denen cadde lüks arabaların olduğu, çok bakımlı bir cadde,onun bir paraleliyse şehrin yoksul kesiminin olduğu cadde. Bir çok bina restore edilmiş, ama şehrin inanılmaz tarihi dokusuna zarar verilmemiş. Eğer siz de benim gibi bina veya mimariye meraklıysanız özellikle Eski Şehir denen bölgeyi ağzınız açık aval aval bina tepelerine bakarak geçirebilir, günün sonunda da boyun tutulması yaşayabilirsiniz.

Batum mimarisi

Batum mimarisi

Deniz kenarında bir bölgeye lüks oteller yapılmış, Trump da geliyormuş, burası kumarhane bölgesi olacakmış.

Şehir çok rahat ve medeni. Kızlar çok rahat mini eteklerle geziyorlar, plajlarda kimse kimseye karışmıyor. Biz mesela aldık biramızı, bisküvimizi, öğle yemeğinde grubumuz yemek yerken hemen önlerinde denize girdik. Yan tarafımızda iki üç kız vardı, arkalarında 5 genç erkeğin olduğu ayrı bir grup vardı, ama bu gruplar şans eseri o şekilde oturmuştu, erkeklerden kimse kızları kesmiyordu, nasıl bir fırsat bulsam da atlasam demiyordu. Bunu 40 km ötedeki Türkiye’de göremiyorsunuz maalesef.

Sahilde bir litrelik Gürcü birası Mitieli içen Türk genci-Arkada Batum silüeti

Sahilde bir litrelik Gürcü birası Mitieli içen Türk genci-Arkada Batum silüeti

Et yemekleri ve şarapları çok meşhur. Eğer taşıyacak yeriniz varsa hediyelik olarak şarap götürülebilir.

Güzel bir botanik bahçesi var, 1880 yılında kurulmuş. Japonya’dan tutun da Yeni Zellanda, Himalayalar, Meksika gibi çok farklı bölgelerden gelen 2000’in üzerinde bitki var. Bitkilerin üzerinde latince adları ve nerden geldiğini gösteren etiketler var. Yürüyerek 1-2 saatte görülebiliyor.

Botanik bahçesinin bir ilginç özelliği de bahçenin bir yerinden baktığınızda beyaz terkedilmiş bir bina görüyorsunuz, rehberimizin dediğine göre bu bina Stalin’in eviymiş.

Stalin’in evi

Stalin’in evi

Gürcüler sanata çok önem veriyorlar. Şehirde küçücük ama çok şirin bir sanat müzesi var. Yeni bir müze sayılır,1950’li yıllarda inşa edilmiş, o dönemde devrim eserleri sergileniyormuş, ama sonrasında batılı ve özellikle Gürcü ressamların eserleri sergilenmeye başlanmış. Niko Pirosmani en büyük ressamları. Aivazovsky, Garapetyan, Gabaşhvili resimleri de çok ilgi çekiyormuş. Tabi tiyatroları da var çeşit çeşit.

Batum Devlet tiyatrosu

Batum Devlet tiyatrosu

Batum’daki Katedral, aslında ilk inşa edildiğinde Katolik kilisesiymiş, şimdi Ortodoks. Bolşevik dönemde bir laboratuar olarak kullanılmış, 1989 yılında yenilenerek Ortodoks kilisesine çevrilmiş.  İçi güzel, ama asla fotoğraf çektirmiyorlar, hatta elinizde fotoğraf makinesi varsa ters ters bakıyorlar sürekli. Bir de içeri kadınlar etekle, erkekler uzun pantalonla girebiliyor. Şort yasak. Boşuna şirinlik yaparak girmeye de çalışmayın, yemiyorlar 🙂

Batum Katedrali

Batum Katedrali

Eski şehirde Piazza Meydanı var, oturup bir şeyler içmek,çevredeki tezgahlara bakınmak için ideal.

Piazza meydanı

Piazza meydanı

Özgürlük Meydanı ve meydandaki Medea heykeli de meşhur.

Batum Özgürlük meydanı

Batum Özgürlük meydanı

Özgürlük meydanındaki Medea Heykeli

Özgürlük meydanındaki Medea Heykeli

Ermeni Kilisesi

Ermeni Kilisesi

Batum’da bir çok dini yapı var, zannetmeyin ki yurt dışına çıkınca deli gibi kilise gezen ama kendi camilerini küçümseyen biriyim, burada kiliseler çok görkemliydi, Batum’da türk mahallesinde Orta Cami var, ama içindeki çinileri dışında çok da etkileyici değil açıkçası.

Yemek çok çeşitli ve güzel, et yemekleri meşhur demiştim. Bir de bizde haçapuri denen, Gürcüce yazılışı ghacapuri olan pideleri mutlaka denenmeli. Çok yoğun bir peynirli olanı var, ortasına yumurtalı da olabiliyor, yumurtasız da. Ben daha hafif olsun diye yumurtasız istedim, tercih sizin. Bu pide mesela 4-6 lari yaklaşık.

Armut suyu ve borjomi denen soda da çok popüler, ben ikisini de beğenmedim, ama deneyin derim.

Batum-Eski şehir bölgesi

Batum-Eski şehir bölgesi

Sahilde yürüyüş yolu,parklar ve yemek yenecek bölgeler var. Burası özellikle akşam üstü güzeloluyor. Bu arada fotoğraflarda görmüşsünüzdür, sokaklar genelde boş,nerede bu insanlar diyorsanız işte buradalar:

Şehir merkezindeki sahilde plajlar çok kalabalık, eğer siz de bizim gibi daha sakin yerler arıyorsanız şehrin biraz dışına çıkabilirsiniz.

Batum’un tehlikeli bir yer olabileceği, sokak ortasında kadın ticaretinin çok yapıldığı söyleniyor. Ben gözlerimle görmedim, ek olarak rehberimiz mafyanın temizlendiğini ve şehrin çok daha güvenli bir yer olduğunu söyledi, bana da öyle geldi. Kaldı ki Türkiye’de yaşıyoruz, bizde alası var demek istiyorum.

Gece hayatının da çok renkli olduğu, kadınlarının da çok güzel olduğu Batum hakkında söylenenler arasında. Gece hayatını görmedim,ama kadınları gördüm, bir süre özgüvenim eskisi gibi olamadı diyebilirim.

Ancak Türkiye’ye dönerken ciddi sıra beklediğimizi söylemem lazım, yani eğer şans eseri bir iki otobüs varsa önünüzde yanıyorsunuz. Çünkü Türkiye’ye geçerken tünel gibi bir yerde sizi bekletiyorlar, orası kalabalıksa çok sıcak oluyor, Gürcüler arkadan gelip öne geçmeye çalışıyor, kavgalar çıkıyor. Bizim geçmemiz girişte yirmi dakika sürmüşken dönüşte bir buçuk saat sürdü.

Batum 1-2 günde gezilebilir, ama deniz tatili ile de beraber 4-5 gün sıkılmadan vakit geçirebilirsiniz. Tiflis 2 saat mesafedeymiş, biz bir dahaki sefere dedik.

Kalacak yer olarak bize önerilenler Sputnik ve Era Palas, restoran ise Megruli ve Razuli, ama hiç birini deneme fırsatımız olmadı.

Bugünlük de bu kadar, dördüncü yazıda Ayder Yaylası, Karagöl ve Fırtına Vadisindeyiz.

Yazar: Ceren Aydın

12 responses »

  1. kafamda bambaşka bir batum vardı. (plaj tam bir süprizdi mesela!)
    o açıdan benim için harika bir rehber oldu bu yazı. batum görmek istediğim yerlerden biri. çok teşekkürler ceren!
    (şu güzel kadınlarını merak ettim sen öyle deyince, bir iki foto çekseydin keşke:))

  2. Selam Alkım,
    Yazıyı beğenmene sevindim. Plajı biz de bir arkadaşımızdan duyduk Trabzonda, mayolarımızı rafting için almıştık, Batumda da ne olur ne olmaz diye yanımıza aldık, iki dakika kaçıp denize girmek çok eğlenceli oldu.
    Güzel kadınlar konusunda hala terapi görüyorum:) İki sene önce St Petersburg’a gitmiştim, iyileşmem bir yıl sürmüştü, bu sefer bir kaç aya kendime gelirim:)

  3. Öncelikle tebrik ederim çok doyurucu bir yazı olmuş, aslında erkeklerin kızlara olan tutumu doğumuzda olsun batımızda olsun tüm Hıristiyan çoğunluğa sahip ülkelerde bizden tamamen farklı. Belki de barlara “damsız” almama kuralı sadece bizde vardır 😀

    Bu yaz 1 haftalık Gürcistan turu yaptım. Kazbegi ve Sighnaghi şehirlerini tavsiye ediyorum, oraları görmeden Gürcistan’ı gezdim diyemezsin 🙂

    Ancak sana Sırbistan’ı tavsiye etmiyorum. Belgrad’daki kızları görürsen kaç yıla kendine gelirsin bilmiyorum. Bar kapılarında rezervasyonu olmadığı için içeri alınmayan genç kızlar diyorum, gerisini sen düşün artık 🙂

  4. aam gürcüller ingilizce bilmiyorum anlasmak çok zor.biz gittigimizde otobüs bileti almak için anlatmadıgımız şey kalmadı bi türlü derdimizii anlatamadık.kadınlar konusundada evet hatunları baya güzel.ruslara benzıyorlar halıyle.

  5. slm iii günler ceren hanım sizden batum hakkında daha cok bilgi almak isterim o yuzden bana ulasırsanız sevinirim kadir 05437917151

    • Merhaba Ömer Bey, evet giriş çıkış için sadece kimlik yeterlidir, ancak otel fiyatları hakkında net bilgi veremem. Bir sene önce gitmiştim ve fiyatlar değişmiş olabilir. Ama her bütçeye uygun otel olduguna eminim.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s